-
1 boşaltma borusu
спускова́я / сливна́я труба́ -
2 dışarı akma borusu
спускна́я / сто́чная труба́ -
3 karavána borusu
воен.сигна́л го́рна "на обе́д" -
4 nefes borusu
анат.дыха́тельное го́рло, трахе́я -
5 östaki borusu
анат. евста́хиева труба́ ( слуховая) -
6 paydos borusu
сигна́л о прекраще́нии рабо́ты -
7 sidik borusu
анат.мочето́чник -
8 soluk borusu
анат.трахе́я, дыха́тельное го́рло -
9 su borusu
водопрово́дная труба́ -
10 taharet borusu
эласти́чная водопрово́дная тру́бка (в туалетной комнате, используемая при ритуальном омовении) -
11 yağmur borusu
водосто́чная труба́ -
12 yat borusu
отбо́й (вечерний сигнал, исполняемый горнистом) -
13 yem borusu
1) воен. вре́мя кормле́ния лошаде́й2) перен. обма́н, ложь -
14 yemek borusu
1) воен. сигна́л трубы́ (к обеду / ужину и т. п.)2) анат. пищево́д -
15 yuf borusu
1) труба́2) хула́, порица́ние; отвраще́ние, антипа́тия; не́нависть -
16 akaçlama borusu
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > akaçlama borusu
-
17 akma borusu
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > akma borusu
-
18 ana su borusu
водопроводная магистраль, магистральный водопроводİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > ana su borusu
-
19 asbestli çimento borusu
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > asbestli çimento borusu
-
20 aşırtma borusu
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > aşırtma borusu
См. также в других словарях:
borusu tutmak (veya tutulmak) — ağzı köpürerek kriz geçirmek, çok öfkelenerek etrafa saldırmak Ben evin içinde zaten borusu tutulanlardan bahsedildiğine pek çok defalar müsadif olmuştum. H. Z. Uşaklıgil … Çağatay Osmanlı Sözlük
borusu ötmek — hlk. (birinin) sözü geçmek, yetkisi olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yuf borusu — is., hlk. 1) Boynuzdan yapılan bir tür boru, nefir 2) Kınama, üzüntü ve nefret bildirme Yürü bakkallar paşası yürü, yuf borusu seni bekliyor. Ö. Seyfettin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yuf borusu çalmak yuf borusu öttürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefes borusu — is., anat. Soluk borusu … Çağatay Osmanlı Sözlük
paydos borusu — is. Paydos zamanının geldiğini bildiren boru sesi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller paydos borusu çalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
soluk borusu — is., anat. Gırtlakla bronşlar arasında bulunan, yaklaşık 12 cm uzunluğunda, havanın akciğerlere girip çıkmasını sağlayan boru, nefes borusu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yuf borusu öttürmek — ölmek Mektubun elinize değmesinden epeyce zaman evvel dünyaya yuf borusu öttürmüş olacak. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlantı borusu — is. Katlardaki atık suları toplayıp kolona ileten boru … Çağatay Osmanlı Sözlük
emzik borusu — is. Doğrudan doğruya sobaya takılan dirsek boru … Çağatay Osmanlı Sözlük
güvenlik borusu — is. Buharlı tesisatta basıncın belirli bir değerin üstüne çıkmasını önleyen U biçimli boru … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalk borusu — is., ask., den. Bir kıtayı veya bir gemideki tayfaları uyandırmak için belirli saatte boru ile verilen işaret … Çağatay Osmanlı Sözlük